21 Ağustos 2012 Salı

Yirmi Yaş Üzerine



Somut olarak; yaşam kronolojimizdeki ondalık basamağının ‘iki’ olmasıdır yirmi yaşında olmak.. On beş’leri, on sekiz’leri, ergenliğin en ağır zamanlarını, ilk aşk’ını, ‘...yaşının küçüklüğüne veriyorum’ları geride bıraktığın bir milattır..
Yirmi yaşında olmak hicren on’lu yaşların ergenliğinden kurtulup ‘evlenecek yaşa geldi’lere göç etmek, miladen; ‘umrumda değil ne olacaksa olsun’ları öldürüp, her şey üzerine en az iki kere düşünmeyi doğurmaktır. Bir nevi sorumluluktur, olgunluktur, rüştünü ispat etmiş olmaktır..
Doğu’da ikinci kez anne olmaktır yirmi yaşında olmak, yada okuyacağın yaşta ‘evlatlarının ve eşinin’ rızkını kazanmak, matematiksel algoritmaları kitaplarda okumak yerine ay sonunda yapılan hesaplarla öğrenmek, evin cari açığını kapatmak için dış borç kavramıyla tanışmaktır..
Bazen yirmi’den sadece ‘gün alabilmek’tir yirmi yaşında olmak. Rakamsal olarak yirmi yaşında olup ruhsal olarak çocuk kalmak, sığ olmaktır. Çikolatalı bir pastada yirminci mumu üflemekten ibarettir bazen yirmi yaşında olmak..
Makyaj yapmak ve topukluyla yürüyebilmektir bazen bir kadın için yirmi yaşında olmak. Ağır yaralar aldığı, çocuk telaşıyla sevdiği ilk ve son aşk’larını bir cenaze merasimiyle, matemsiz toprağa gömmektir.. Beyaz atlı prensin gerçek olmadığını bilmektir yirmi yaşında bir kadın olmak. ‘..bir evi, bir arabası..’ tamlamasını kendi hayallerine göre zincirleyebilmektir.‘Canım yandı ve geçmiyor’ safsatasının üç vakte kadar geçebildiğinin ve geçirme yollarının farkına varmaktır. Bazense hayatta tek başına olduğuna inanmak, artık südyenleri gibi ‘desteksiz’ yaşayabilmeyi öğrenmektir..
Arabayla hız yapmak, ‘erkektir, elinin kiridir’ felsefesine gönül vermektir bazen yirmi yaşında bir erkek olmak. Baba parasına eli varmadığından, öğrenci olduğu halde çalışmaktır. Namusun, sevgilinin etek boyuyla sınırlı kaldığına inananlarla inanmayanların hengamesidir çoğu zaman. Kaçanı kovalamak, açanı kucaklamaktır yirmi yaşında bir erkek olmak.. Evliliğe bir kadından daha gerçekçi bakabilmek, fakat ‘evin direği’ olabilmenin sadece ‘direk’ kısmını benimseyecek kadar ‘odun’ olabilmektir zaman zaman. Mükemmel olmak için on yıl daha bekleyecek olmaktır yirmi yaşında bir erkek olmak..
Her yeni sevgiliyle bir kez daha hayat bulan; ‘son aşkım olacaksın, çok güzel bir kızımız olsun ve ben mükemmel bir anne/baba olmalıyım !’ diye başlayan onsekiz’lik hayallerin yerini ‘bu dünyaya bir çocuk getirmek istediğime ve bu sorumluluğu taşıyabileceğime emin miyim ?’ sorularının almaya başlamasıdır yirmi yaşında olmak. Kadın için çocuğunun babası olabilecek erkeği, erkek için ‘bekareti dilinde’ olanı beklemektir.
Yirmi yaşında olmak yirmiden sonrasının çabucak geçeceğini bilmektir.. ‘Bizim çocukluğumuzda..’yla başlayan cümleler kurabilmek ve geçmişi özlemektir.. - kedilijelibon (2011)