16 Şubat 2013 Cumartesi

başlık'sız




  

Gökyüzü güneşten yoksun, hava yağmur kere yağmurken bekliyorsun biliyorum sana yazılacakları. Ki biliyorum, hiç bir zaman sevemedin kurşuni havaları. Sana biat eden her kadından sonra bekliyorsun, biliyorum. Büyük harflerle konuşurken bekliyorsun, her döndüğün yeminle bir sigara tutuştururken, radyodaki adam lacivert ses tonuyla 'bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda anladım' derken, sana yazılacakları bekliyorsun, biliyorum.

Vazgeçebilmek külfettir diyorsun, ve ben yine kaldıramayacağım çakıl taşlarının altına sokuyorum elimi, ayağımı. Ciğerlerimdeki tüm dumanı üflüyorum, derin bir nefes alıyorum sensiz bunu başarabiliyormuşum gibi. Öfkeyle kalkıp, zararına sövüyorum hiç durmadan. Sonrası iyilik, güzellik diyorum, oysa 'aşk spontane bencilliklere sahiptir' diyorlar, bilirsin, unutuyorum. Ve biliyorum, sana yazılacakları bekliyorsun.

Anlat diyorsun, hani şu sana anlattığım bütün çocuklarım öldü senden sonra, çocuğum öldü. Merasimsiz toprağa gömdüm sancıyarak, seni sen yapan ne varsa sensiz kaldı senden sonra, ve hepsini gömdüm. Turuncu iklimlerim kan kırmızı yapraklar döktü senden sonra, bozkırlarımdan verdim ne varsa. Kirpiklerimi ıslatmadan yağmurlarda yürüdüm, kötü kadın oldum, kendimle kötü konuştum. Senden öncesini sevdim senden sonra, ama haz etmedim sonra'lardan. Yine de biliyorum, bekliyorsun sana yazılacakları hala. 

Sandıklarımı açtım, naftalin kokusuyla yazıyorum sana, siyah granitlere adınla başlayan is rengi levhalar asarak yazıyorum, kimse anlamasın diye. 'Bundan sonra fark eder mi' bilmem ama, ben bundan sonrasını, fark etmeden yazıyorum. Çünkü biliyorum, bekliyorsun sana yazılacakları. Çünkü biliyorum, elin kaleme değmeden, sürekli yazıyorsun..      kedilijelibon